Birbirinden ayrı yerlerde bulunan kişi veya kurumlar arasında özel veya resmî haberleşmeyi sağlayan yazı türüne “mektup” denir.
Mektuplar “edebî mektuplar”, “özel mektuplar”, “resmî mektuplar”, “iş mektupları” ve “açık mektuplar” olmak üzere temelde beşe ayrılır. Bunların dışında manzum şekilde, yani şiir olarak yazılan mektuplar da vardır.
a. Özel mektuplar: Birbirinden uzakta bulunan yakın akraba veya arkadaşların haberleşmek, bir olayı aktarmak, bilgi vermek, ortak düşünceleri paylaşmak gibi çeşitli amaçlarla yazdıkları ve sadece yazanla okuyanı ilgilendiren mektuplardır. Özel mektuplar, konularına göre değişik isimlerle anılır:
*Aile mektupları,
*tebrik mektupları
* teşekkür mektupları
* davet mektupları (davetiyeler)
*taziye mektupları, özür mektupları” gibi.
b. Edebî mektuplar: Edebî mektuplar açık olarak bir dergide veya gazetede yayımlanır. Yazar, birine hitaben herhangi bir konudaki görüşlerini, düşüncelerini, duygularını anlatır. Ancak asıl amaç bu duygu, düşünce ve görüşleri herkese anlatmaktır. Edebî mektuplardan yazıldıkları döneme ait sanat, edebiyat ve fikir olayları hakkında bilgi edinmek de mümkündür. Edebiyat dünyasında tanınmış sanatçılar birbirlerine yazdıkları mektuplarla genelde fikir ve sanat olaylarını, eserleri tartışırlar.
Dünya edebiyatında mektup:
Mektubun edebî tür olarak gelişimi Latin edebiyatına dayanmaktadır. Mektubun bugünkü anlayışa uygun niteliğe ulaşması ise 16. yüzyıldan sonradır. Bu dönemden itibaren Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya’da bu türün yaygınlaştığı görülmektedir.
Mektup türünün ustaları da ancak 18.-19. yüzyılda yetişmiştir. Özellikle Fransa’da Mme de Sevigne, Voltaire, Rousseau bu türü çok kullanan sanatçıların başında gelmektedir. Mektup türü hikâye ve romanların yazımında da kullanılmıştır. Bazı sanatçılar eserlerini romanlarını daha içten ve etkili olur diye mektup tarzında kaleme almışlardır.
Türk Edebiyatında Mektup:
Türk edebiyatında mektup türünün geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. “Münşeat larda özel ve resmî mektuplara çokça yer verilmiştir. Yalnız bunların dili çok süslü ve ağırdır. Münşeatlar yazarının adıyla anılmaktadır: “Münşeat-ı Feridun Bey”, “Münşeat-ı Kâni” gibi.
Tanzimat’tan sonra ise gazetelerde yayımlanan birçok açık mektup göze çarpar. “Münşeat’ adı verilen örnek mektup metinleri, bu dönemde kalıplaşmış bir biçimi olan mektup türünün yaşamasını sağlamıştır. Tanzimat’tan sonra ilk ilgi çekici mektup örnekleri Akif Paşa’ya aittir ve bu mektuplar 1885 te yayımlanmıştır. Sonraki dönemlerde de ünlü kişilerin mektupları kitap hâlinde basılmıştır. Namık Kemal’in “Hususî Mektuplar”, Abdülhak Hamid Tarhan’ın “Mektuplar”, Muallim Naci’nin “Muhaberât ve Muhâverât” adlı eserleri bunlara örnek gösterilebilir. Mektup nasıl yazılır ?
0 Comments